Kurumsal yönetim , kurumların şeffaf ve dürüst bir şekilde yönetilmesine denir. “Corporate Governance” kavramının Türkçe karşılığı olarak kullanılmıştır. “Kurumsal Yönetim” kavramı, tüm ekonomik birimlerce kabul görmüş, yapılan hukuki, idari ve akademik çalışmalarda kullanılmaya başlamıştır.
Kurumsal yönetim genellikle şirketlerin ve kurumların yönetildiği, faaliyetlerinin kontrol edildiği bir sistemi belirtmek için kullanılır.
Dar anlamda açıklanmak istendiğinde Kurumsal Yönetim ; pay sahiplerinin sahip olduğu hakların şirket tarafından tanınması ve haklarının etkin olarak kullanılmasına olanak sağlayan sistemlerin kurularak firmaların yönetilmesidir.
Kurumsal yönetim geniş olarak tanımlandığında ise; Yalnızca yönetim kurulu tarafınca yerine getirilen faaliyetler olarak görülmemektedir. Yönetim kurulu, pay sahipleri ile birlikte şirket üst düzey yönetimi arasındaki ilişkileri düzenleyen sisteme denir.
Adillik, şeffaflık, hesap verebilirlik ve sorumluluk olarak 4 temel ülke üzerine odaklanan kurumsal yönetim teorisi, şirket performansının ölçülmesi ve geliştirilmesi amaçlarının gerçekleştirilmesi amacıyla birbirleri ile ilişkilendirilmektedir.
Adillik ilkesinde, şirket pay sahiplerine adil ve eşit davranılması beklenmekte, azınlık pay sahipleri ve yabancı ortaklar da dahi olmak üzere tüm pay sahiplerinin haklarının korunması ve pay sahipliği ile ilgili yapılan tüm sözleşmelere de uyulması amaçlanmıştır.
Şeffaflık ilkesinde, şirketin faaliyetleri ile ilgili şirket pay sahipleri ile birlikte muhtemel yatırımcıları da ilgilendiren bütün bilgilerin kamuoyu ile paylaşılması istenmektedir. Şirketler için en önemli doküman olarak bilinen mali tabloların, şirketle ilgili yapılan tüm faaliyetlerin sonuçlarını gösterecek şekilde hazırlanması gerekir.
Hesap verebilirlik ilkesinde, şirket faaliyetleri ve uygulama sonuçları ile beraber açıklanması istenmektedir. Bu amaçla birlikte, yönetim kurulu üyelerinin şirket yönetiminin performanslarını olabilecek en gerçekçi ve objektif olarak değerlendirilmesi amacıyla gerekli olacak olan kontrol sisteminin kurulması gerekmektedir.
Sorumluluk ilkesinde ise, şirket kendi içine karşı olan sorumluluklarının belirlenmesi istenmektedir. Bu amaçla beraber, şirketlerin pay sahipleri için yeni değerler yaratırken, diğer kanun ve düzenlemelere uyum göstererek faaliyet sürdürmeleri gerekmektedir.
Belli bir alanda faaliyet vermekte olan şirketlerin belli bir düzende faaliyetlerini vermesi gerekmektedir. Bu nedenle çalışmalarını yürütmeyen şirketler zaman içerisinde yok olacaktır. Bu sayede kurumsal yönetim ilkeleri benimsenerek adil bir iş dünyasının olması sağlanmıştır.